DERNEĞİMİZ:
Öztürk Yılmaz: Derneğimizde...!

 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz Iğdırlılar Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği’nde hemşerileriyle hasret giderdi. Öztürk, “Her ne kadar siyaseten önemli bir görevde bulunsam da sizlere siyaset yapmayacağım. Aynı toprakların insanları ve çeşitli kimliklere sahip insanlar olarak dünyaya örnek bir kardeşlik çerçevesinde sürdürdüğümüz birlikte yaşamın burada da hayat bulduğunu görmek beni bir kez daha mutlu etti”  dedi.
Iğdırlılar Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği’nin Sefaköy’deki merkezinde çok sayıda Iğdırlı ve Ardahanlı tarafından karşılanan Öztürk Yılmaz, yaptığı konuşmada hemşerilerinden büyük alkış aldı. Derneğin Basın Danışmanı Celal Karaali tarafından gerçekleştirilen selamlama konuşmasından sonra söz alan Dernek Başkanı A. Hadi Akmugan, ”Derneğimiz kurulduğu günden beri tüm renkleri bir arada barındırdığı gibi, ziyaretimize gelen tüm misafirlerimizi de ağırlamaktan memnuniyet duymaktayız. Biz dernek yönetimi olarak dernek çatısı altında siyaset yapmıyoruz ama bizleri ziyarete gelen tüm siyasileri de kabul ediyor, bize bir adım atana bizde iki adım atarak elimizden geldiğince ağırladıktan sonra uğurluyoruz. Bir ay önce HDP’den seçilen Iğdır Belediye Başkanı’nı, sonrasında ise Iğdır Valimiz ve beraberinde AKP’den seçilen üç belediye başkanını, Özel idare Genel Sekreteri’ni ve Ticaret Odası Başkanı’nı ağırladık. Bugün de CHP’den sizi misafir ettik. Bizler Kars, Ardahan ve Iğdırlılar olarak memlekette nasıl ki bir arada kardeşçe yaşıyorsak burada da aynı renkleri ve güzellikleri barındırmaktayız” dedi.




‘KONU MEMLEKET MESELESİ’

Iğdırlıların ilgisinden mutlu olduğunu söyleyen Öztürk Yılmaz, özetle şunları söyledi:
“Hiçbir zaman tek tip insan yoktur. Farklıkları kabul ettiğiniz anda, onları normal gördünüz anda daha huzurlu oluyorsunuz. Daha bir barışçıl bakıyorsunuz dünyaya. Sorunlar ise bu farklılıkları kabul etmemekten kaynaklanıyor. Hep üstünlük mücadelesinden kaynaklanıyor. İşte Kars, Ardahan ve Iğdırlılar olarak bizler yüzyıllardır bu kültürü ve diyaloğu geliştirerek bir arada yaşamanın tadını çıkardığımız gibi, ülkeye ve dünyaya örnek olmaktayız.
Siyaset yapmak adına değil ama bir gerçeği hemşerilerimle paylaşmak istiyorum. O da 16 Nisan’da Türkiye’nin nasıl yönetileceğini oylayacağımız. Özgür, bağımsız, bir arada ve kardeşçe yaşamayı beceren bölgenin insanları olarak sizlere şunu çok samimi söylüyorum ki; 16 Nisan’da ‘Hayır’ demezsek, ülkemizi karanlık bir geleceğe atmış olacağız. Bugün yapılmak istenen Cumhuriyet değerlerinin tamamını yok sayarak, tek adam ve diktatörlük dönemine sokmak. Ben biliyorum ki bizim toprağımızın insanları özgürlüğüne ve Cumhuriyet değerlerine bağlıdır, vatanın birliğinden yanadır. Hiçbirimiz bu değerlerin yok olmasına ve vatanımızın ulusal bütünlüğünün  bozulmasına razı olmayız. Bu temelde ülkemizin geleceği adına, ülkemize yönelik planlanan kirli oyuna ‘Hayır’ demenizi bekliyorum.”



‘BEYİN GÖÇÜ ARTIYOR’

Konuşmasına bir anekdotla devam eden Yılmaz, “Thomas  diye bir yazar vardı. ‘Kuşlar ne tarafa göç ederse orası zenginleşir’ demişti. Bizim anladığımız kuşlardan söz etmiyordu. Yani, ‘zenginlik, nüfus, yatırım  nereye giderse orası zenginleşir ve merkez olur’ diyordu. Şimdi bakıyoruz; Suriyeliler, Iraklılar bize geliyor. Demek ki bu ülkeler batıyor. Mısırlılar, Cezayirliler, Libyalılar Avrupa’ya kaçmak istiyor. Demek ki oralar da batıyor. Şimdi Türkiye’ye gelenler var ama bakıyoruz Türkiye’den de Avrupa’ya kaçanlar da var. Okumuşu, bilgilisi ve parası olanlar kendilerini Avrupa’ya atıyor. Özellikle yetişmiş beyin göçü her geçen gün artarak devam etmekte. Neden? Çünkü Türkiye’nin gidişatı karanlığa doğru sürüklenmekte” dedi.
Konuşmasını İran üzerinden verdiği bir örnekle sürdüren Yılmaz, “Brüksel’de evimin altında bir İranlı yaşardı. Gidip sormuştum, ‘niye hiç İran’a gitmiyorsunuz?’ diye. Şu cevabı vermişti:



‘Biz Şah zamanında terk ettik ülkeyi ve inanın burnumda tütüyor ama gidemiyoruz . Peki bir engel var mı? Yok. Ama ülke şartları çok değişti. O zamanlarda ailemizi alıp, en güzel ve modern elbisemizi giyip düğüne giderdik. Şimdi yaşam tarzı değişti. Evet ülkemi çok seviyorum ama bu kültürel değişim nedeniyle kendimi oraya ait hissedebileceğim bir şey kalmadı ki döneyim.’



İşte Türkiye’de yapılmak istenen ve ısrarla sürüklenen nokta burası. Baskı arttıkça, yetişmiş beyin de, yetişmiş insan da ve ekonomisi yerinde olan da kaçacak. Bu örnekler dahi bizlerin hayır dememize yeterlidir” ifadelerini kullandı.

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Misafir Avatar
CELAL KARAALİ 8 yıl önce

iğdirlilarin tanişmasi, kaynaşmasi ve dayanişmasi adina kurduğumuz derneği̇mi̇zi̇n hergeçen gün farkli zi̇yaretlere ev sahi̇pli̇ği̇ yapmasi ve bunuda başariyla tamamlamasi beni̇ mutlu edi̇yor.. emeği̇ geçen tüm arkadaşlara teşekkür edi̇yorum

Iğdırlılar Çevre ve Babalar Günü temasıyla...
2010 yılında kurulan ve merkezi Küçükçekmece Sefaköy’de bulunan Iğdırlılar Derneği, Cafer Yıldırım’ın...

Haberi Oku