Mutlu Seidova, dedi." Tarihin beşiği Şuşa'da Azerbaycan ve Türkiye liderleri yeni bir tarihe uzanan Şuşa Protokolü'nü imzaladılar. Açıklamaya göre Zengazur koridoru bölgede jeopolitik öneme sahip olacak. Hem karayollarının hem de demiryollarının açılması, insani, bilimsel, eğitimsel, kültürel ve diğer alanların geliştirilmesi anlamına gelir. Yaklaşık 30 yıldır yabancıların elinde yabancılar tarafından işgal edilen tahrip edilen milli ve manevi değerlere, kültür anıtlarına indirilen darbeler gururunu kırmadı ve Şuşa'daki akrabalarına kavuştu. Sahiplerinin elinde olan Şuşa daha da güzelleşmiş ve güzelleşmiştir. Restorasyon ve yeniden yapılanma çalışmaları, Han'ın sarayına ve Hurşud Banu Natava'nın ev müzesine yeni bir ivme kazandırdı. Kars anlaşmasından 100 yıl sonra imzalanan deklarasyon, zengin tarihi mirasımıza manevi ve siyasi destek verdi ve ilk önemli resmi konuğumuz Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Muhteşem konuşması yüreklerimizi gururla doldurdu. Türk-Azerbaycan birliği bugün var, yarın da var olacak” dedi. Birliğimiz bizi güçlendirecektir. Zengazur koridorunun açılması büyük fırsatlar yaratacak, 6 ülkeden oluşan bir platformun kurulması bölgede istikrar ve kalkınmanın garantisidir. Her zaman tüm kalbiyle Azerbaycan'ın yanında olan Türkiye, devlet ve millet olarak bizleri güçlendirmiştir. İlk konsolosluğunu Şuşa'da açan Türkiye, bölgede yapılan çalışmaların, işbirliği projelerinin, barış ve güvenliğin teminatıdır. Sevincimiz kaderimiz, üzüntümüz kederimiz, dilimiz dilimiz, dinimiz dinimizdir. Muzaffer Başkomutanımızın önderliği, yiğit ordumuzun cesareti, halkımızın birliği sayesinde 44 günlük Vatanseverlik Savaşı'nı kazandık. Türkiye hem devlet hem de millet olarak Azerbaycan halkının yanında olmuştur. Kazandığımız zafer Türk kardeşlerimizin de zaferiydi. Zafer geçit töreninde de birlikte yürüdük. Hep birlikte büyük işlere ve yapılacak projelere imza atacağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. Zenginliğe, gelişmeye ve ilerlemeye birlikte adım atacağız.