12 Mart 2018 Pazartesi 15:05
Bu haber 2195 kez okundu.

" Iğdırın çevreci abisi"

Bir işi yaparken, yürekten yapmak, severek yapmak ve ahlakıyla yapmak gerekiyor. İşi iş olsun diye değil de sonuç almak ve işe yaramak için yapmak gerekiyor. İşte Iğdır’da bu tanımlamalara uyan bir müdür var Orman Müdürü Taner Tazegün. Bırakın ağacı çalının hatta otun dahi yeşermediği binlerce dönüm araziyi bilgisi ve özverisiyle yeşerten hatta orman yapan Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün, emek verdiği bölgelerdeki çalışmaları da adım adım takip etmekte.

HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ

Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün ile birlikte yıllardır sürdürdüğü Hadımlı Köyü kırsalındaki ağaçlandırma çalışmasını yerinde inceledik. Köyümüzün Muhtarı Aslan Tanrıverdi’nin de eşlik ettiği incelememizin amacı yapılan çalışmaların verdiği sonuçlar ve bundan sonrası için nelerin yapılacağına yönelik oldu. Geçtiğimiz sezon başlatılan ve 500 dönümü kapsayan biz çalışmayla dik yamaçlar iş makinalarıyla teraslayarak yeniden ağaçlandırılmaya alınmış.

KISA SÜREDE EPEY YOL ALINDI

Geçmiş on yılların ihmali ve köylülerin bilinçsiz kesimi sonrası bırakın yabani bademi çalıların dahi olmadığı binlerce dönümde gerçekleştirilen uygulama ve koruma nedeniyle kısa sürede gözle görünür bir değişim yaşandı. Dönemin Iğdır İl Çevre ve Orman Müdürü Taner Tazegün’ün de duyarlı çalışması ve yaklaşımıyla Hadımlı Köyü sınırları içinde yaklaşık 2 bin 500 dönüm bir alanı aşılı badem çekirdeği ve akasya fidanıyla donatarak korumaya aldık. Kızıldüz Çayı ile Şedik Çayı arasında kalan 2 bin 500 dönüm şu an gerçek anlamda fidanlar ağaç, çekirdekler de meyve verecek konuma gelmiştir.

BÖLGEYİ ESKİ GÖRÜNÜMÜNE KAVUŞTURACAĞIZ

Özetle, bölgeyi yeniden eski haline kavuşturuyoruz. Eski hali neydi, yine ismini de aldığı gibi Badem çalı dağı. Yani bölge eskiden yabani bademlerle dolu- örtülü bir dağ, bir bölge olduğundan adını da oradan almıştı. Ve yeniden yöre halkının değimiyle badam çalı ( badem çalı ) ağaçlarıyla donatılıyor.

“KÖKLERİNİ DE SÖKMÜŞTÜK”

Geçmişi on yıllara dayanan ve yanlış uygulamalar nedeniyle köklerinden sökülen yabani badem ağaçlarının yok olmasına sebep olan köylülerden itiraf niteliğinde öz eleştiri geldi.

Özetle şöyle denildi: ” bu dağlar-tepeler tamamıyla badem, ardıç ve diğer birçok ağaç türüyle kaplıydı. Bizler yoksulluk dönemi elimize kazmamızı baltamızı alarak bu ağaçları önce dipten keserek sattık. Sonsa üst kısım bittiği için ve daha iyi yandığından, daha iyi para verdiklerinden dolayı geçmişten süregelen bir yöntem köklerini sökerek satmaya başladık. Ve gün geldi ağaçların kökleri de söküldüğünden dolayı artık badem ağacı da kalmadı, ardıç da kalmadı çalıda.” diyerek özeleştiride bulundular. Şimdi ise bizler bölgeyi yeniden eski haline getirmek adına mücadele veriyoruz.

Celal Karaali-Kent Yaşam