İstanbul Küçükçekmece’de hizmet veren Iğdırlılar Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı A.Hadi Akmugan, başta Iğdır olmak üzere Doğuanadolu bölgesi için büyük bir tehlike oluşturan Ermenistan Erivan’ın güneyindekiMetsamor Nükleer Santrali’nin yeni bir ÇERNOBİL olmadan kapatılması gerektiğini ifade etti. Akmugan konuşmasında, “Ermenistan’ın Başkenti Erivan’ın 40 km güneyinde ve Iğdır il sınırına ise sadece 16 km uzaklıkta bulunan Metsamor Nükleer Santrali, dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edildi. AB ve ABD'nin "En Tehlikeli Nükleer Santral" ilan ettiği Metsamor’u Ermenistan hükümeti buna rağmen kapatmaya yanaşmıyor” dedi.

‘2040’A KADAR ÇALIŞTIRACAKLARMIŞ’

Akmugan, AB ve ABD uzmanlarınca yapılan inceleme ve açıklamada  "En Tehlikeli Nükleer Santral" olarak ilan edilen ve Iğdır’ın felaketi olabilecek santralin bulunduğu Ermenistan’da başbakanNikolPaşinyan tarafından üzücü açıklamların yapıldığını dile getirerek, “Ermenistan’ın başbakanı Paşinyan, santrali 2040 yılına işleteceklerini söylüyor. Paşinyan, resmen ateşle oynamaktadır. Sadece bizi değil, kendi halkını da tehlikeye atmaktadır. Oysa,uluslararası raporlarda da belirtildiği gibi en tehlikeli santral ilan edilen Metsamor’un en kısa sürede kapatılması gerekmektedir” dedi.

‘BÜYÜK TEHLİKELER KAPIDA’

“Iğdırımızdan uzakta yaşasak da, bizler için heryer Iğdır, her yerde Iğdırlıyız” diyen Akmugan, “Doğup büyüdüğümüz Iğdırımıza ve hemşehrilerimize hizmeti bir borç bildiğimiz için burada İstanbul’da da Iğdır’ın sorunlarına duyarlı olmak zorundayız” diye konuştu.  Akmugan devamında Iğdır’ın 1.dereceden deprem bölgesi olduğunu hatırlatarak tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. 1998 yılında Ermenistan’da meydana gelen depremde metsamor’unda ciddi zararlar gördüğünü kaydeden Akmugan, “Aynı deprem her an yeniden olabilir ve bu defa çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabiliriz” sözlerini kullandı.

“TEHLİKENİN FARKINA VARIN!”

Tehlikenin farkında olmak gerektiğini vurgulayan Akmugan, “Öncelikle bu konuda hemşehrilerimizi bilgilendirmek ve ondan sonra da Ankara, Erivan ve Avrupa Birliği organları nezdinde girişimlerde bulunarak, Metsamor Nükleer tehlikesini Iğdırımızdan uzak tutmak için bir çaba içine girmek zorundayız. Zannediyorum ki bizler Iğdır için bunları yapmaya mecburuz, sadece biz değil kendisini Türkiye’nin ve Iğdır’ın evladı gören herkesin, ne kadar uzakta olursa olsun kendisini Iğdır’ın bir parçası olarak hissetmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

‘ÇERNOBİL’İ HATIRLAYIN!’

2.Çernobil felaketinin çokta uzak olmadığını sözlerine ekleyen Akmugan, “Yaklaşık 40 bin kişinin ölümüne ve binlerce kişinin sakat kalmasına sebep olan Çernobil Nükleer Santrali’nde kaza meydana geldiği zaman Türkiye’de dönemin ilgili bakanı televizyon karşısına geçip çaylarını yudumluyordu. Bu tehlikenin bizden uzak olduğunu çok ihmalkar bir davranışla Türk halkına ispatlamaya çalışıyordu. Ancak Çernobil ile aramızda koskoca bir Karadeniz olduğu halde bugün anlaşılmaktadır ki, Çernobil sebebiyle Türkiye’de binlerce insan kanser illetine yakalanmıştır. Bu konuda meclis araştırması dahi açılmıştır” dedi.

‘HERKES BİLİNÇLİ OLMALI’

Akmugan son olarak, “Dikkatinizi çekerim Çernobil Türkiye’den yüzlerce kilometre uzaklıktaydı.Bakınız bir depremden kurtulma şansınız yüksektir. En azından kaçarsınız ve boş bir alanda toplanırsınız ve başkada bir tehlike olmaz sizin için. Ama nükleer sızıntı öyle değildir. Bir kaza anından, bir sızıntı anında ne saklanabileceğiniz ne de kaçabileceğiniz bir yer var. Bu sebepleIğdırımız, Iğdırlılarımız ve dahası bölgemiz  çok büyük bir tehlike altındadır. Bu tehlikenin savuşturulması için öncelikle bizler bilinçlenmeliyiz, ardından etrafımızı bilinçlendirmeliyiz ve ondan sonra da konuyu Türkiye ve dünya gündemine çıkarmalıyız” dedi

Celal KARAALİ / Kent YAŞAM